Gecenin sessizliğinde müzik dinleyip bir yandan da blog yazılarına göz atıyordum. Okumalar, yorum yapmalar derken bir gece kahvesi içeyim dedim, elim arka arkaya birkaç kez sosyal medya uygulamasına gitti. Bu aslında her zaman yaşadığım bir döngü ama bu sefer beni rahatsız etmiş olmasının sebebi bugün sosyal medya hesaplarımı bir süreliğine dondurmuş olmamdı. İçinde kaybolacak bir sosyal medya hesabımın olmaması, elimin alışkanlığı, ya da bağımlılığını daha net görmeme sebep oldu. Gün içerisinde buna bakayım, şunu da izleyeyim, video ne anlatıyor acaba soruları içerisinde nice zamanlar tükettiğimi fark ettim bir kez daha. Sıklıkla okuduğum kitapları paylaştığım bir Instagram hesabım olmasına rağmen izlediğim videoların ve baktığım içeriklerin çok da kitaplarla alakalı olduğunu söyleyemeyeceğim. Haliyle gecenin bu saatinde şunu sordum kendime:
''Sosyal medyada kullanıcı mıyız, köle mi?''
Geçtiğimiz aylarda sosyal medya hesaplarında bulunan zamanlama ayarını keşfettim. Bir gün için 30 dakikalık zamanlayıcıyı aktif ettim. Bugün rapora bakayım dedim, bu zamanlayıcıyı aktif ettiğim günden beri tek bir gün bile sınırın altında kalmamış, üstüne ''bugünlük yok say'' demişim. Ne öğreniyorum, bana ne katıyor diye sormaya bile korkuyorum kendime. Kitap okuyarak uykuya daldığımız gecelerden, müzik dinleyerek ruhumuzu dinlendirdiğimiz anlardan sosyal medyaya sığındığımız günlere gelmişiz. Ne acı...

Genç bir arkadaşımızın kendini böylesine sorgulayıp eleştirerek karar alması ne güzel.
YanıtlaSilÇok yönlü düşündüğümüzde, seçici olduğumuzda sosyal medyada da çok nitelikli sayfalar var.
Kitap okuyarak uykuya dalmak, bir başka dünyada nefes almak gibidir gerçekten. Hele çocukların masal dinleyerek uyuması.
Sevgiyle.
Çok teşekkür ederim Makbule hocam, eksik olmayın :)
SilÇok sevgiler
Kendinin dışına çıkıp kendini inceleyebilen kendisiyle muhabbet edebilen insanları çok seviyorum. Bu bakışla yaşadığınız farkındalık da aslında hepimizin, modern çağ insanının muzdarip olduğu ya da olacağı bir konu bence... Umarım bir gün kontrolü ele alabiliriz
YanıtlaSilBu güzel yorum için çok teşekkür ederim :) ben de aynı şeyi ummakla idare ediyorum şu ara ^_^
SilSosyal medyayı seviyorum ama fazla vakit geçirmek hiç iyi değil. Kafa dağıtmak için iyi, sevdiğim bazı sayfalar var, onlara bakınca iyi geliyor😊
YanıtlaSilKitap okumak, yazmak hepsinin üstünde kesinlikle😊
Bence o dengeyi kurabiliyorsak gayet güzel gidiyor her şey diye düşünüyorum.
Yeni blog adın çok güzel olmuş, hayırlı olsun. Ben önceki adını da çok seviyordum😍
Çook teşekkür ederim canımm!😍
SilEvet, artık benim de takip ettiğim sayfalara bir güncelleme yapma zamanım geldi, vakti nakte çevirmekte fayda var😊
Merhabalar.
YanıtlaSilŞunu açık yüreklilikle itiraf etmeliyim ki ben, sosyal medyanın hem kullanıcısı, hem de kölesiyim.
Sosyal medya bu kadar daha yaygın değilken, kitap okuyarak ve müzik dinleyerek geçirdiğimiz zamanlar, şu anda sosyal medyada geçirdiğimiz zamandan çok daha değerli ve anlamlıydı.
Selam ve saygılarımla.
Evet, sanırım sorun bu... Değerli vakitlerin zaman içerisinde yerini sosyal medya araçlarına devretmesi çok iç açıcı bir durum değil... Kendi adıma dün ufak çaplı bir endişe yaşadım. Kontrol altına alabilmek umuduyla :)
SilKöleyiz gibi. Artık kimsenin ben yaptığım şeyi içime sindireyim dediği falan yok. Ne kadar hızlı o kadar iyi devri. İyi yönleri de çok kötü yönleri de. Benim tarafımda da internet mimlerini izleyip gülme yerine dönüştü.
YanıtlaSilblog en güzeli :) her şey bloglarda var. kozmetik yemek sanat psikoloji :)
YanıtlaSilKöleyiz maalesef :(
YanıtlaSilNormalde de pek sosyal biri olmadığımdan, medyasını da kullanmıyorum. Çok rahatım bu konuda. Ama hepimizin kendine göre boşa harcadığı zamanlar oluyor illa ki.
YanıtlaSil